Radyoterapi açısından Aleksandr’ın vakası özel değil, bir kaç ay önce orta dereceli adenokarsinom teşhisi konmuştu, bu durumda uygulanacak olan radyoterapi yöntemi idi. Prostat kanseri nadir rastlanan bir hastalık değildir, her 10 kişiden birinde görülmektedir ve erken teşhis konduğunda iyi bir şekilde tedavi edilebilir. Bu vakada hastalık erken yaşta oluşmuştur, genel olarak prostat kanseri 60 yaşlarında görülür. Aleksandr aynı zamanda kalp nakli geçirmiş bir hasta.
St. Petersburg’da yaşayan Aleksandr hekimlere alışık, çocukken astım teşhisi konmuştu, bu durumda hasta bu teşhis ile yaşarken, 20 yaşında kalp problemleri ile karşılaştı. Astım teşhisinden dolayı olduğunu varsaydı, fakat hekim genişletilmiş kardiyomiyopati teşhisi koydu. - miyokardiyal lezyon diomiyopati ve karıncıkların genişlemesi bundan dolayı doğan kalbin kasılma problemiyle karşılaştı. Hastalığın etimolojisi net değildir, fakat Aleksandr soğuk algınlığın yol açtığını düşünmektedir. Hasta olmanın vakti değil deyip, ilaç alıp çalışmaya devam ettim, şimdi ise bu gibi durumlarda dikkatli olmalarının gerektiğini söylüyorum diye belirtiyor Aleksandr.
Yapılan tetkiklerden sonra doktorlar, kalp naklinin gerekli olduğu kanısına vardılar, çünkü kalbin durumu kötü idi, birkaç sene boyunca ilaç tedavisi uygulandıktan sonra 7 yıl süresince kalp naklinin gerekli olduğu şokunu atlatmama yardımcı oldu, daha 20 yaşındayım, ne kalp nakli ? Diye düşündü ilk defa ameliyattan önce, fakat zaman içinde düşündükçe kanıya vardım. Aleksandr ilaç aldığı sürece iyi sonuçlar almıştı, şişkinlikleri azalmış, nefes darlığı geçmiş, işine devam edip aynı zamanda basketbol oynayabiliyordu. Sadece susuzluk baş gösteriyordu çünkü günde içebileceğim su 1 litre ile sınırlıydı.
Fakat ilaçlarla yaşam sonuna kadar devam edemezdi, Aleksandr kendini kötü hissetmeye başladı ve kalp nakli için bekleme listesine alındı. 4 ay sonra 27 yaşında hastaya kalp nakli gerçekleştirildi.
Yoğun bakımda bile kendini daha iyi hissetmeye başlamıştı, yaşamayı başarmıştı, ameliyat öncesi su fazlalığı gitmişti, ve yeni kalp düzenli ve ritmik atıyordu. 1 ay hastanede kaldı, 1 sene rehabilitasyon ve 2 sene engelli olduktan sonra, Aleksandr hekimlerin önermelerini takip etti ve kontrollerini aksatmadı, ilaçlarını içti, T lenfositlerin aktivizasyonunu bastıran ve transplantasyonu uyumlu kılacak imunosüpresif ilaçlarını aldı. Üroloji şikayetinde ise, biyopsi sonucunda orta şiddetli adenokarsinom olduğu tanısı kondu, hekim prostat bezinin cerrahi yöntemle alınmasını önerdi, fakat bu durumun idrar inkontinansı, rektal olgular ve erketil disfonksiyon gibi belirtileri olduğu için alternatif olarak ışın tedavisi uygulanabilirdi fakat benzer sonuçlar ortaya çıkabilirdi.
Fakat, Rusya’da bulunan proton tedavisini hatırladı Aleksandr, proton tedavisinin özelliği hasta dokulara daha düşük doz radyasyon, daha net ışınlama ve sağlıklı dokulara çok daha az radyasyonun yayılması söz konusuydu. Nikolay Andreevich Vorobiyev baş hekimine gelip muayene olduktan sonra, hekim evet sizi tedavi edebiliriz dedi.
Proton tedavisinin artısı, tümörü daha net taraması ve ağır yüklü parçacıkların çevre dokulara hasar vermesi foton tedavisine göre kat ve kat daha az. Bu durum, bağırsağın, idrar kesesinin ve çevre organların hasardan korunmasını sağlarlar. Amerika’da son 20 yılda yapılan klinik çalışmalar 97% başarı ile sonuçlanmaktadır. Fakat tedavinin yüksek maliyeti, proton tedavisindeki başlıca engellerdendir.
Biz proton tedavisinin bizim durumumuzda en iyi seçenek olduğuna karar verdik, hasta 30 yaşından biraz fazla olduğu için, ileriye dönük yaşam dönemi uzun, proton tedavisi bu durumda sadece sağlıklı doku ve organları korumakla kalmaz aynı zamanda da daha yüksek bir yaşam kalitesi sağlar diye belirtiyor radyoterapi uzmanı Denis Antipin.
Hasta toplamda 5 kür proton tedavisini bir gün arayla başarı ile almıştır, bir ay sonra kontrol için MR çekilecektir, ve tedavinin başarı oranı ortaya çıkacaktır. Aleksandr hasta görünmüyor, tedavi sürecinde negatif bir durumla karşılaşmadı, yorgunluk, mide bulantısı, baş dönmesi ve geleneksel radyoterapide karşılaşılan yan etkiler mevcut değildi. Genç hasta hayatını aynı şekilde aktif olarak çalışarak, yine hastanede tanıştığı ve kalp nakli olan eşi Anna ile birlikte yeni evlerini düzenleyerek geçirmeyi planlıyor.
Kaynak: https://protherapy.ru/istorii-pacientov/istoria-aleksandra-k